12 Ocak 2013 Cumartesi

MAHPEYKER


MAHPEYKER  -Güneş’e âşık Ay’ın kızı-
Part -I- :İlk görüş

Yağmurda yürürse saçlarının karalığına inanırdım, güneşe el etse sarılığına; kumrallığını güzelliğinden ayıldığım rüyalarda anladım.
Çocukların dahi inanmadığı masallar perisiydi, gözlerini hiç yakından göremedim. Uzaktan yetim gibi seyrettik birbirimizi; söyleyecek çok şeyi varmış da, seslerin bolluğunda suskunları seçmişiz sanki.
Keşkeleri onunla başlayan cümlelerin başına koyuyorum şimdi. İçimi acıtan soruları soruyorum kendime: nerededir, kiminle, güvende mi, mutlu mu diye. Hepsinin bir cevabı olsa da, kollarım da olmadan rahat edemem avuntularım boşuna.
Âşık olduğumu anladım an, her akşam yaptığım yürüyüşlerin yirmi altıncı gecesiydi: onu gördüm uzaktan; o yine görmedi beni, bilmedi kalbimden geçeni, okuyamadı onun için yazdığım ilk şiiri.
Adını da biliyordum hâlbuki ama ben ona Güneş’e âşık Ay’ın kızı diyordum. Bozulmamış gizem gibi sevgimi içimde gizliyordum.
Onunla herkesle konuştuğum gibi konuşamıyor, “aşk utanma ve çekinmenin olduğu yerde vardır” demiş, Montaigne; ben fazlasıyla utanıyordum. Bu yüzden sevmek mevzunda hiç konuşamadık onunla. Karşılıksız kalırsa diye korka korka, platonik bir aşk doldu mısralarıma.
Onu ilk gördüğümde yanında tanımadığım bir adam vardı, suya bir şey düşürmüştüm!



Part  -II-: Düşüş

EKG’si çekilmiş bir kalpti benimkisi, ritim bozukluğuna sebep gözlerinmiş, doktor öyle söyledi. Seni ömür boyu sevmeyi, bir süre gözlerinden kaçmayı teklif etti. Ömrüm feda dedim gözlerinsiz yaşamayı reddettim.

İstanbul ikindisi çökerken omuzlarıma, bir esnaf kahvesine girdim. 80’lik keşişle iki orta söyledim. Bir havuz varmış bir yerde, falımda çıkmış; telvesi pek soğukmuş, havuzun suyu donmuş.

Önce elimden tuttu, dinler misin dedi, anlatmayı seçti.
- serin bir sonbahar gecesinde kalbini havuza düşürmüşsün, üzerine kar yağmış. Sol yanın açık kalmış, sen yatağında çok üşümüşsün.
- bir gün havuzun yanından kalpsiz geçerken, bu kızı görmüşsün; buzul çatlamış, kız kalbi alıp sana bağışlamış. Belli ki çok acımış, sana kendi sıcaklığından bir sadaka bırakmış. Şimdi yanmana sebep o ateş dedi.
Usul usul kalkıp, sessizce gitti…

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder